Hayvanlar çok eski zamanlardan beri bizimle birlikte var olmaya devam ediyor. Onlar aslında toplumun çoğunun anlamaya çalışmadan iletişim kurmadığı canlılar… Pek çok insan evcil hayvanlarını sahipleniyor ve onlara yeni bir aile oluyor. Zamanla evlat edindikleri hayvanla samimi ve derin bir bağ kurar ve onu hayatlarına alırlar.
Hayvanlarda yaşanan olumsuzluklar ortaya çıktıkça onlara karşı şefkat ve empati duygumuz da giderek artıyor. Peki hayvan sevgisi psikolojimizi nasıl etkiliyor?
1) Her insan hayatının farklı evrelerinde stresle karşı karşıya kalır. Stres uzun sürerse kişinin bağışıklık sistemi zayıflar ve fiziksel sorunlar yaşaması olasıdır. Stres, insanları sağlık sorunlarına karşı savunmasız hale getirir. Stresle başa çıkmak fiziksel sağlığı iyileştirir ve yaşam kalitesini iyileştirir. Kişi üzgün, kızgın veya baskı altında hissedebilir. Hayvan sevgisi bizi olumsuz duygulardan uzaklaştırır ve yaşadığımız stresi azaltır.
2) Hayvan sevgisi çocukların gelişimine katkı sağlar. Örneğin; Erken yaşta evde evcil hayvanlarla büyüyen çocuklar daha sosyal ve aktiftir.
3) Hayvanların birçok hastalığın tedavisinde faydaları vardır. Çünkü hayvan destekli tedavilerin bireylerin yaşam kalitelerini iyileştirmede etkisi vardır.
4) Hayvan sevgisi yalnızlık hissini azaltır. Yaşlıların yoğun olarak yaşadığı umutsuzluk ve karamsarlık duygularının değişmesine ve bunun yerine olumlu duygular oluşmasına yardımcı olur. Bu sayede yaşlıların yaşamda daha aktif olmalarının da önünü açmaktadır.
5) Hayvan sevgisi özellikle evcil hayvan sahiplerini etkiler. Sorumluluk duygularını geliştirir.
Hayvanlara şefkatle yaklaşarak daha mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir toplum yaratabiliriz. Hayatımızı bu kadar olumlu etkileyen bu canlılara hak ettikleri değerin verilmesini diliyoruz…